Ergenlerle Psikoterapi

“Ergenlik, insandaki en kötü ve en iyi dürtülerin birbiriyle savaştığı ve kişiyi ele geçirmeye çalıştığı dönemdir.”
G. Stanley Hall

Ergenlik Dönemi

Bu dönemde birey, eğitim hayatına paralel olarak farklı sosyal çevrelere girecek ve bu çevreler içerisinde kendine bir kimlik edinmeye başlayacaktır. Hormonların gelişimi ile beraber duyguların yoğunluğunda ve değişkenliğinde artış olabilir. Duygusal dalgalanmalar, cinsel kimliği keşfetme, gelecek kaygısı, aidiyet ihtiyacı ve bireyleşme ihtiyacı, sorumluluk alma ve sosyal çevreye uyum ön plana çıkan temalardandır. Bireyde bağımsızlık mücadelesi ve aile ile ayrışma sıklıkla karşılaşılan durumlardır bu süreçte bireyin bir yandan kendi bakış açısını oluşturmaya çalışırken daha fazla özgürlük alanına ihtiyaç duyması normaldir.

Aynı şekilde bu dönemde sürekli gelişim halinde olan beyin sayesinde birey soyut düşünme ve sorgulama yetisini kazanır. Bu beceri bireyi var olan değerlerini sorgulamasına ve otorite ile çatışmasına sebebiyet verebilir. Bu süreçte ebeveynler tarafından yetişkin olarak tanınma isteğinin yanısıra günlük hayatta kontrolün ebeveynlerde olması gibi zıtlıkları ortaya çıkabilir.

Ergen Psikoterapisi

Ergenlik döneminde terapiye başlamak bu çalkantılı geçiş döneminde bireyin isteklerini ve arzularını şekillendirmesi ve kendini daha iyi tanıması konusunda önemli bir rol oynar. Bu dönemde anksiyete/kaygı, depresyon, travma, yeme bozuklukları, kendine zarar verme, aile ve sosyal ilişkilerde zorlanma gibi problemler yaşanabilir. Bireyin kendisini yalnız ve anlaşılmaz hissedebileceği bu dönemde onu koşulsuz kabul edip tarafsız bir şekilde dinleyecek ve alternatif bakış açıları kazandırabilecek bir psikoterapistin varlığı oldukça iyileştirici olacaktır.

Dışavurumcu Sanatla Terapi

Dışavurumcu sanat terapisi, sanat aracılığıyla duyguların ve düşüncelerin özgürce ifade edilmesini sağlar. Ergenlik döneminde yaşanan içsel karışıklık ve ifade zorluğu, bireyin kendisini sanatın farklı türleri - boyalar, kil, kağıtlar, hikayeler, şiirler- ile ifade etmesiyle aşılabilir. Birey, terapi sürecinde sözel olarak düşünce ve duygusunu paylaşmak konusunda bunları nasıl ifade edeceği konusunda zorluk yaşayabilir. Sanat terapisi sayesinde bu problemler daha yumuşak ve canlı şekilde ortaya çıkmaktadır. Özellikle ergenlik döneminde sanat terapisi, kişinin kendini farklı yollarla ifade edebilme yetisini geliştirmesine, fiziksel ve duygusal becerilerinin farkına varmasına yardımcı olmaktadır. Yüzleşmesi çok zor gelen duygular ve düşünceler sanat aracılığı ile yüzleşmesi veya temas etmesi daha kolay bir hale gelmektedir.