
Tetik Nokta
“Acı, öğretmeyi bitirdiğinde veda eder.”
Mevlana
Ağrı, vücudumuzda fiziksel ve işlevsel kısıtlamalara yol açabilen, çoğu zaman göz ardı edilen bir sinyaldir. Bu alanın öncülerinden Dr. Janet G. Travell, tetik noktaları bilimsel olarak tanımlamış ve bunların ağrının gizli kaynakları olduğunu ortaya koymuştur. Tetik noktalar, kas dokusunda belirli bir bölgede yoğunlaşmış hassasiyet ve gerginlik alanlarıdır. Bu noktalar, sadece lokal ağrılarla kalmayıp, vücudun uzak bölgelerine yansıyan ağrıları da tetikleyebilir. Örneğin, boyundaki bir tetik nokta baş ağrısına yol açabilir. Tetik noktalar, genellikle kasların aşırı kullanımı, stres, kötü duruş veya travma gibi dış etkenler sonucu kas liflerinde oluşan küçük, sıkışmış düğümler olarak tanımlanır.
Triggerpoint-therapy, bu kas düğümlerini hedef alarak ağrıyı hafifletmek ve kasfonksiyonlarını geri kazanmak için kullanılan etkili bir yöntemdir. Bedenin kendi iyileşme mekanizmalarını harekete geçirerek kaslardaki gerginliği çözmeye odaklanır. Amaç, ağrının kaynağını bularak ve bedenin bu ağrıyı nasıl tuttuğunu anlayarak sadece semptomları değil, altta yatan asıl nedeni de ele almaktır. Seans sırasında, kişi genellikle ağrı bölgesinde bir rahatlama ya da “serbest bırakma” hissi deneyimler, bu da kasın eski esnekliğine kavuşmasını sağlar. Tetik noktalar, sadece kaslarda ağrı yapan fiziksel düğümler değil, ruhsal durumumuzu da etkileyen önemli bir etkendir. Kronik ağrı, beynin stres tepkisini harekete geçirerek sempatik sinir sistemini, yani ‘savaş ya da kaç’ modunu etkinleştirir. Bu durum kaygı, huzursuzluk ve depresif belirtilere yol açabilir. Kaslardaki gerginliğin giderilmesiyle bu döngü kırılır, sinir sistemi yatışır ve zihinsel bir rahatlama sağlanır.
Bir tetik nokta serbest bırakıldığında, yalnızca ağrı değil, onunla bağlantılı duygusal yük de hafifler. Kaslardaki bu küçük ama etkili noktaları, yani ağrının kökenini ele almak, bize hem bedenimizle yeniden bağ kurma hem de iyileşme gücümüzü geri kazanma olanağı sunar.