Kaygı Üzerine Kısa Bir Not

Her bireyin belirli dönemlerde hatta bazen gün içerisinde hissettiği en temel duygulardan biri kaygı yani nam-ı diğer endişe dediğimiz duygudur. Çocukların da her yaş döneminde, kendine özgü kaygıları vardır. Okula yeni başlayan çocuğunuzun en büyük kaygısı sizden ayrılmakken, tuvalet eğitimi alan bebeğinizin ki klozete oturmak olabilir. Bazen de gece tek başına uyumaktan korkan çocuğunuzu aslında en çok endişelendiren şey canavarlar tarafından kaçırılmak ya da yenmektir. Bir yerlerden tanıdık geldi mi?

Peki, kaygı ve endişelerin üzerini örtmek yerine çocuğunuzun yaşadıklarını anlamaya ve biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?

Kaygı ve Endişeleri Anlamak

Öncelikle yaşanılan duygunun ne olduğunu tam olarak anlamamız gerek. Endişe duyan çocuğunuzun da aslında en temeldeki ihtiyacı duygusunun görüldüğü ve olduğu haliyle kabul edildiğidir. Kaygı ve endişeler, korkulara çok benzer görünse de onları birbirinden ayıran çok temel bir fark var ki, o da: Gerçelik. Korku duygusu; o an karşımıza çıkan bir tehdit ve tehlike karşısında bedenimizin ve zihnimizin verdiği tepkiler cümbüşüyken, kaygı ve endişe; tehdit ve tehlikenin gerçekleşme ihtimalinin sürekli olarak zihinde taşınması ve bize yaşattığı kaygılı deneyimlerdir. Eminim hepinizin hayatında zaman zaman yaşadığı bir duygudur. Bu duygunun yaşanılan ve doğal olduğunu her seferinde altını çizer gibi tekrarlamamın sebebi de çocuğunuzun yaşadığı kaygı ve endişelerinin aslında hafife alınmaması gerektiğini hatırlatmak içindir. Çünkü bireyin yaşadığı endişeleri “unutmaları” için görmezden gelmeyi, hafife almayı, konuşmayarak ortadan kaybolmasını ve böylece onu koruduğunu düşünsek de aslında endişeler –her duyguda olduğu gibi- konuşulmadığında daha kronik bir kaygı bozukluğu halini alıp o kişiyi hem bedenen hem de duygusal olarak yorabilir.

Çocuklar Neden ve Ne zamanlarda Endişe Duyar?

Kaygı ve endişelerin tanımlamasını yaptığımıza göre bir sonraki basamak olan; “Çocuklar Neden Endişe Duyar?” kısmına geçebiliriz. Bu soru aslında böyle bir durumla karşılaşıldığında belki de ayrıcalık göstermemiz gereken en önemli sorudur. Neden mi? Az öncede bahsettiğim gibi çocuklukların belirli duygusal gelişim dönemlerinde bazı temel endişeleri su yüzüne çıkar. Bu endişelerin ortaya çıkışı çocukta bir problem ya da kaygı bozukluğu olduğunu göstermez, tam tersine duygusal gelişim sürecinin doğal bir parçasıdır. Endişelerin ne ile ilgili olduğu da bir hayli semboliktir aslında. Örneğin tuvalet eğitimi sırasında klozetin içine düşmekten endişe duyan çocuk, belki de bebeklikten çocukluğa geçmeye hazır hissetmediğini veya yeterince güvende olmadığını anlatıyordur. Bazen de nedeni duygusal gelişim evresinden bağımsız, o dönemde yaşanılan kişisel veya ailevi bir sebeple bağlantılıdır. Mesela; anne-babasının kavgalarına bazen görerek bazen de yanında yaşanmasa da ebeveynlerinin duygu durumları üzerinden şahitlik eden bir çocuk; sevdiklerini kaybetme, terk edilme veya yalnız kalma gibi endişeler duyabilir. Tam da bu sebeplerden dolayı, çocuğunuzun yaşadığı kaygıların ne olduğunu anlamasına, ifade edebilmesine yardımcı olmanız gerekmektedir. Çünkü, kuvvetle muhtemel çocuğunuz da tam olarak onu neyin bu kadar endişelendirdiğini tam olarak anlayamıyabilir. Anlayamadığında ve anlatamadığında da kaygı ve endişeleri sürekli farklı deneyimler üzerinden tekrarlanır. Özetle, çocuğunuzun kaygısını bir an önce ortadan kaldırmak yerine; ne zaman ve neden başladığını araştırabilirsiniz. Böylelikle çözüme bir adım daha yaklaşmışsınız demektir.

Uzman Klinik Psikolog

B. Işın Emeç

Style Switcher

Check out different color options and styles.