Bedenimiz, Pusulamız

Duygularımızı düzenleyebilmek, doğuştan sahip olduğumuz bir beceri değildir. Doğduğumuz andan itibaren deneyimlerimize bağlı olarak duygularımızı düzenleyebilme becerimiz gelişir. Bebeklik döneminde bebekler, yürümeyi öğrenirken ebeveynlerinin desteğine ihtiyaç duyuyorlarsa, aynı şekilde duygusal olarak da yaşadıkları inişler ve çıkışlarda yetişkinlerin desteğine ihtiyaç duyabilirler. Bu ihtiyaç bazen ağlarken yanında sessiz ve sabırla bekleyen bir anne, bazen yavaşlamak istemediğinde dakikalarca onunla zıplayan bir baba olabilir.
Çocuklar ruhsal olarak iniş çıkışlarını yeteri kadar sözle ifade edemeyebilirler ama onların sinir sistemleri yetişkinler için harika bir pusula olabilir. Pusulanın hangi yönü gösterdiğini de çocukların sinir sistemleri anlatır. Yani bedenlerinde ne oluyor? Uykularının bölünmesi, iştahlarının artması ya da azalması, yanaklarının kızarması, sessizleşmeleri ya da daha fazla konuşmaya ihtiyaç duymaları gibi sinyallere ebeveyninin eşlik etmesi, çocuğun kendi pusulasına sahip olmasına yardımcı olabilir.
Ebeveynler için çocuklarına bu anlamda destek olmak bazen zorlayıcı olabiliyor. Böyle zamanlarda kendi pusulanız ne yönde? Bunu görmek iyi bir fikir olabilir. Hoşnut hissetmediğiniz anlarda bedensel duyumlarınız nelerdir? Kendinizi güvende, mutlu, keyifli hissettiğinizde bedeninizde neler fark ediyorsunuz? Ya da şu an bu cümleleri okurken bedeninizde neler fark ediyorsunuz? Kısa bir mola verip, bedeninizde neler duyumsadığınıza kulak vermeye davet edebilir miyim sizi?